Senarist-Yönetmen Gökhan Yorgancıgil Meridyen Münazara Kulübü Eğitim Programı’nda!

Meridyen Münazara Kulübü eğitim programının altıncı dersi 07 Kasım 2014 Cuma günü senarist-yönetmen Gökhan Yorgancıgil’in katılımıyla dernek merkezinde gerçekleştirildi.

Meridyen Münazara Kulübü üyelerinden yaklaşık 50 kişinin katılımıyla gerçekleşen dersin öncesinde, Meridyen Münazara Kulübü üyelerinden Ebru Karabulut ve Büşra Seyhan tarafından “Devlet sanata destek vermemelidir,” konusu çerçevesinde kısa bir gösteri maçı gerçekleştirildi.

Sanat ve Devlet İlişkisi” konusu çerçevesinde gerçekleşen eğitimde senarist-yönetmen Gökhan Yorgancıgil, sözlerine devlet ve sanat kavramlarının tanımlarına değinerek başladı:

“Devlet kavramının bizde tarihsel bir arka planı vardır. Devlet bizim tarihsel köklerimizde çok daha anlamlıdır. Türklerin devletsiz kaldığı bir dönem olmamıştır. İmparatorluklar yıkılmış, ardından  5 – 10 yıl geçmiş ve daha güçlü bir devlet olarak karşımıza çıkmıştır. Devlet; bizim genlerimize işlemiş, sağlam dünya görüşümüzün temel yapı taşlarından bir tanesidir.”

Yorgancıgil, sözlerine “Devlet sanatı desteklemeli midir?” sorusuna cevap vererek devam etti:

“Bu sorunun cevabı Türkiye’de farklı, dünyanın geldiği standartlarda farklıdır. Distopya; felaketlerle dolu bir dünyadır. İnsanların robota dönüştüğü, her şeyin yasalar çerçevesinde yürütüldüğü ve kalabalıkların sürüler halinde geldiği bir dünyadır. 1920’lerde yazılmaya başlamasının nedeni, gelecek korkusudur. Ancak bir sanatçı dünyanın nereye gittiğini herkesten önce görebilir. Sanatın doğasında başkaldırma yoktur.”

Son olarak, “sansür, devlet ve sansür ilişkisi, münazara ve kadim sorular” konularına değinen Yorgancıgil sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Karşılaşacağınız herhangi bir münazara eğer sizi kadim sorulara götürüyorsa, muhtemelen yolunuz Platon ile kesişir. Daha yakın bir tarihten örnek verecek olursak, 1100’lü yıllarda yaşayan Gazali ile kesişir. Genç arkadaşlara her zaman tavsiye ettiğim şey; klasik metinlerin mutlaka okunmasıdır. Hem edebiyat hem felsefe hem din; klasik literatürde her ne varsa mutlaka hâkim olmak lazım. Sinemacı olmak için de bence bu gereklidir. Mesela, beni senaryo ile ilgili bir çalışma Platon’a götürmüştür. Her bir sorunun arkasında aslında senin dünyaya nasıl baktığına dair çok daha kadim sorular vardır. ”

Eğitim, Gökhan Yorgancıgil’in film önerileri ve katılımcıların sorularını cevaplamasının ardından son buldu.